31 Ekim 2012 Çarşamba

'ACILARIN KADINI'IN SAVUNMASI


Yakın arkadaşlarım, aile efradım bana "karamsarsın" diyor. Bir sevgili dostum, bununla da yetinmedi "acıların kadını" ünvanını verdi. Peki, öyle olsun! Bu yönümle eğlenin bakalım!.. Karamsarlığımı yenmeme yardımcı olmak için avutmalara filan kalkışın! Şimdi ben size, hiç de "acıların kadını" olmadığımı, aslında çok komik biri olduğumu göstereyim de yaptığınız yakıştırmalardan utanın biraz!... Yaaa, ben de laf çoktur!

Geçenlerde bir arkadaşım geldi, derdini dökecek, içini açacak, belli... Neşelenmeye ihtiyacı var. Karamsarın teki olsam, neşelenmek için onca yolu tepip bana gelir mi!!! Geldi ama... Eşiyle sorunları var arkadaşımın, epeydir ayrı yaşıyorlar. Çoğu evlilikte olduğu gibi onlarınkisi de garip bir birliktelikti aslında. Bu kadar zamandır neden birbirlerine katlandıklarını bilemiyorum; bu, zaten onların bileceği bir iş, beni ilgilendirmez!

Neyse, anlaşamadığı eşleriyle mesafe olarak uzaklaşmalarının hiç bir anlamı yok bazı kadınların, birlikteliklerini beyinlerinde sürdürüyorlar. Arkadaşım da böylelerinden. Öyle çok kocasından söz etti ki, onun da aramızda olduğu yanılsamasına kapıldım bir an, kendime çekidüzen bile verdim. N'olur, n'olmaz; tetikte durmam gerekir. Tetikte durmamın nedeni; arkadaşımın çok kıskanç, kocasının da -arkadaşımın söylediğine göre- 'çapkının teki' oluşundan. Bazı kadınlar çok kıskanç; kocalarının başkalarına göz koyacağı, kendisini terk edeceği korkusunu yaşamaktan kurtulamıyorlar bir türlü. Hatta istiyorlar ki, kendilerini haklı çıkarmak için kocaları çapkınlık yapsın! Eee, adam da karısını kırmıyor, çapkının biri olup çıkıyor sonunda! Aileyi yakından tanıdığımdan ve bu durumu da bildiğimden dolayı çekidüzen verdim kendime. Çünkü, her hareketimden, kocası kendi lehine, arkadaşım da kendi aleyhine bir anlam çıkarabilir. Akıllıyımdır; kabak benim başımda patlamasın diye, tedbiri elden bırakmam böylelerinin yanında hiçbir zaman. Yakın çevremde bu tip karıkoca sayısı oldukça fazla olduğundan, birtakım deneyimler  edinmişimdir.

Kocası 'çapkın' dedim ya, evliliklerinin bitmesinin görünür nedenlerinden biri bu, arkadaşımın söylediğine göre... Bana göre ise daha derinlerde, psikolojik temelleri olan başka nedenleri var. Yanlış doğru, bu benim görüşüm. Ben kendi görüşüme inanırım! Neyse, arkadaşım aralıksız sürdürdü, kocasıyla yaşadığı olumsuzlukları: beceriksiz, bencil, tembel, kaytarıcı, uslanmaz bir çapkın, kadir kıymet bilmez bir vefasız...  Kocasından ayrılan çoğu kadının edeceği türden laflardı bunlar.
Birden sıra kadınları kötülemeye geldi. Gözlerinden nefret duyguları fışkırarak; bazı kadınların nasıl ahlaksız olduğunu, utanmadan evli barklı adamların peşlerinde koştuğunu, üstelik bu kadınların çoğunun yaşlı ve çirkin olduğunu, her yerde ahlaksızlığın kolgezdiğini... falan filan...

"Neden kadınları 'ahlaksız'lıkla suçluyorsun ki!" dedim. "Sonra, senin 'ahlak' dediğin ne, anlamadım!?" Böyle bir hainlik beklemiyordu benden, afalladı. "Kocanın ahlakı hakkında da konuşsana!" "Erkek," dedi, "zar atabilir(!) Kadın niye geliyor onun attığı zara?.. Konu ters yöne dönünce, tatsızlaşacak baktım;
"Bak kardeşim," dedim, "senin kocan, bulaşık yıkar mı: Yıkamaz, Çamaşır yıkar mı: Yıkamaz. Ütü yapar mı: Yapmaz. Seninle hayatı paylaşır mı: Paylaşmaz. Kendi karnını doyurmayı becerebilir mi: Beceremez. Kadına karşı sevgi saygı duyguları besler mi: Beslemez. Bencil midir: Bencildir. Tembel midir: Tembeldir. Senin için özel yemek yapar mı: Yapamaz. Vs... Öyleyse, senin beğenmediğin, kapıdışarı ettiğin bu adamı, n'apsın başka kadınlar. Onları çöp toplayıcı olarak mı görüyorsun? Sustu, başını öne eğdi. "Haydi sahile gidelim!" dedi. Attık kendimizi dışarı. Sahil boyu yürüdük, bir bankta oturup yaşamdan, toplumdan söz ettik.Arkadaşımın neşesi yerine gelmiş, keyifli kahkahalar atmaya başlamıştı.

Yaaa, gördünüz mü, beni karamsarlıkla suçlayanlar, çevreme neşe saçmayı da biliyorum, sözlerinizi geri alın bakalım. Hem anlatacaklarım bu kadar da değil, gecenin geç saatlerinde arkadaşım aradı beni. Gece CHP'nin düzenlediği fener alayına katılmış, sokaklarda dolaşmış, sesi çok şen şakraktı.        

2 yorum:

  1. Demek ki neymiş? İnsan sözünü sakınmadığında, eteğindekileri döktüğünde, karamsar olmuyormuş... acıların kadını ve de intikam kraliçesini oynamaya kalkan arkadaşını bile yola getiriyormuş... :) Not: ben hala sorguya çekme isteğinden vazgeçmedim. "ifade" yanıltıcı :)

    YanıtlaSil
  2. İstanbul'da mutlaka görüşmek istiyorum seninle. Fuar için geleceğim.

    YanıtlaSil