Bugünkü vatan Gazetesi'nde, ucu Sulukuley'e uzanan başka bir pedofili olayından söz ediliyor. Hollanda'da, 1998'de patlayan pedofili skandalının olay adamı ise Adalet Bakanlığı Genel Sekreteri Joris Demmink. Türkiye'de konuk olarak bulunduğu bir sırada, polisten, birlikte olacağı çocuklar bulmasını istemiş. Sulukule'den getirlmiş istediği çocuklar. Demmink'i çocuklarla ilişki içindeyken gösteren kaset, sözde; daha sonra, uyuşturucu ticaretinden tutuklanan Kürt Baybaşin'in ağır ceza alması için, Mehmet Ağar, Tansu çiller, Necdet Menzir tarafından Hollanda Adalet Bakanlığına şantaj için kullanılmış. Demmink, her durumda gücünü kullanarak kendini kurtarmayı başarmış. Sulukuleli çocuklar ve başka mağdurlar mahkemeye vermişler şimdilerde Demmink'i. Ona çocuk bulmakta aracılık eden polis ise, olayı doğrulamış. Skandalın çıktığı günlerde, Demmink'in şoförü, çok kötü bir biçimde ölmüş. Böyle 'büyüklerin', üst kademelere yükselmiş insanların olduğu bir dünyada, küçük, masum çocukların hayatları her zaman tehlikededir.
Buradan asıl gelmek istediğim, Cübbeli'nin, geçenlerde müridlerine (doğru kullandım mı bilmiyorum.) yaptığı tembihler: "Kız çocuklarına el öptürmeyiniz; yedi yaşından yukarı ya da aşağı olsa da... Gösterişli olan kız yavrularımıza el öptürmemenizi ÖZELLİKLE tembih ederim." Ayrıca Cübbeli, "Kendi öz kızımı bile, kötü hisler besleyebileceğimden, kucağıma alıp sevemiyorum." demiştir. Cübbeli'nin bu söyledikleri, ilk bakışta, hoşlanmadığım bu adama karşı iyice allerji duymama neden oldu. "Yobaz"ın tekinin zırvalamaları diye düşündüm. Ciddiye alınacak sözler değildi bunlar; ta ki bir arkadaşimin; "Vardır bir bildiği, adam içeriden bakıyor olaya..." diyerek küçük bir uyarıda bulunana dek. Sonra, Suudi Arabistan'ın Büyük Müftüsü Şeyh Abdülaziz el eş-Şeyh'in; "10 yaşında kızlar evlenebilir." fetvası geldi aklıma. Ardından da gazetelere peş peşe yansıyan, yukarıda sözünü ettiğim pedofili olayları da gündeme gelince; "Cübbeli'nin sözlerine kulak vermeli," diye düşündüm.
Pedofili üzerine araştırmalara giriştim. Öğrendiklerim:
-Toplumlara göre farklı adlandırılabilen bir cinsel tercih olan pedofili; cinsler arası ilişkinin 18 yaşlarında olgunlaşmaya başladığı toplumlarda sapıklık(pedofili) olarak görülürken, kızların 12- 13 yaşlarında evlendirildiği yörelerde sapıklık olarak karşılanmamaktadır.
-Kızlar yerine, erkekleri tercih denler de vardır.
-Pedofililer; gözlerden uzak, karanlıkta avını yakalamaya çalışan kimseler değil; herhangi birinin çok iyi bildiği arkadaşı, topluma iyi entegre olmuş, şüphe uyandırmayan kimseler; baba, ağbi, dayı, amca, kuzen, yeğenler de olabilir.
-Pedofili vakalarının gerçek sayısına, aile içi pedofili vakalarının örtülü kalması nedeniyle ulaşılamamaktadır.
-Çocukluğunda bu tür tacizlere maruz kalan çocuk, ilerki yaşlarında, ağır ruhsal bunalımlar yaşayabilmekte, kendisi de çocuklara aynı tacizleri yapabilmekte; bu nedenle, toplum yapısının bozulmasına, yozlaşmasına, kokuşmasına neden olabilmektedir.
-Böyle pedofiliktacizler yaşayanların geçirdikleri ruhsal bunalımların tedavisi, yaşanılan olayın derinliklerine inilemediği için, yanılgıya düşülmekte; paranoid, nevroz, kişilik bölünmesi, şizofreni gibi yanlış tanılar konulabilmektedir.
Kendi iç araştırmalarımı da yapmalıydım tabii... Geçmişime şöyle derinlemesine gözatmalıydım. Bilinçaltına attığım, asla deşelemek istemediğim olaylara ulaşmak, o günleri yeniden düşsel de olsa yaşayabilmek için zorladım kendimi. Çocukluğuma gittim. Çocukluğumun çocukluk arkadaşlarına gittim. İlkokul öğretmenliği yapmış birisi olarak öğretmenlik yıllarıma gittim. Hoş olmayan görüntüler ve yaşantılarla, karşılaşmadım desem yalan olur. Çocukluğum neyse de, öğretmenliğim yıllarında yaptığım sessizlikler, anlamazlıktan gelmeler nedeniyle, yüreğim hâlâ yaralıdır. Bu konularda daha fazla söz söyleyemeyeceğim; çünkü, kafamdaki tabuları yıkabilecek kadar güçlü değilim. Kendi özelim, deyip geçmek benim için bir kurtuluş yolu olacak.
Genel olarak söylemem gerekirse, bizim gibi feodaliteyi hâlâ yıkamamış toplumlarda, geniş aile ilişkileri sürdürülmektedir. Hısım akraba ziyaretleri çok olur. Onlarla iç içe, kucak kucağa yaşamlar sözkonusudur. Genellikle kırsal kesimlerde, ısı tasarrufu, yer darlığı gibi nedenlerle, aynı odalarda hatta aynı yataklarda yatılmaktadır. Küçük kızlar- oğlanlar da tabii- amcalarla, dayılarla, ağbilerle aynı yatağı paylaşabilmektedir. Akrabalar, 'saygı- sevgi' gereği birbirlerine hep güvenirler(!). Dosta düşmana karşı güçlü görünmek için, aralarında bir tatsızlık çıksın istemezler. Kızlar zaten önemsizdir onların gözünde, yeter ki, bekaretleri bozulmadan oynansın onlarla.
Sonuç olarak, tabuları yıkmış ve yıkmakta olan Batılı ülkelerde, yukardaki olaylarda da görüldüğü gibi pedofili olaylarının üzerine gidilebilmekte; bizim gibi tabuların esiri olmuş, hâlâ çocuk gelinlerin bulunduğu ülkelerde ise, bu tür olaylar örtbas edilebilmektedir. Bu konu iyi düşünülmeli, iyi gözlenmeli, topluma gerekli eğitimler verilmeli, toplum, bu konuda sık sık uyarılmalıdır. Asıl görev ise ailelere düşmektedir. Cübbeli'nin dediği gibi "Kızlarınıza el öptürmeyiniz!" Ben buna erkek çocukları da ekliyorum.
yetişkinleri de unutmayalım... makamların elin öpen yaşlı başlı adamlar... ve o ellerini öpmeye çalıştıkları "bir göbek atıver, olmadı iki takla atıver2 düzeyinde aşağılıyor artık... Kimse haketmedikçe kimsenin elini öpmesin!
YanıtlaSilDoğru söylüyorsun: Kimse haketmedikçe, kimsenin elini öpmesin. En az pedofili kadar yüz kızartıcı: Yaşlı başlı insanların, sırf bir makam sahibi olduğu için gidip beş para etmez adamların ellerini öpmesin. Hele de, bu makam sahiplerinin çoğunun hangi yollarla oraya yükseldikleri ortadayken. Bir de, Anadolu'da kadınların kocalarının, kızların kendilerinden bir yaş büyük olsa bile ağbilerinin ellerini öpmesi var ya, apayrı bir kadını aşağılama durumu. Burada genelde pedofili üzerinde durduğum için bütün bunları es geçmişim.
YanıtlaSilBir dişi, yaşı ne olursa olsun bir erkek için karşı cinstir. 1 yaşında dahi olsa bir kız, 50 yaşındaki bir erkek için karşı cinstir. 1 yaşında dahi olsa bir kız, dişil bir görünüme sahiptir. Dolayısıyla, 50 yaşındaki bir erkek, 1 yaşındaki bir dişiden etkilenebilir. Bu hastalık veya sapkınlık değildir, gayet doğal bir şeydir.
YanıtlaSilSen hasta ruhlu bir sapiksin. Ne demek ya 1 yasindaki cocuktan etkilenmek. Utanmadan bunlari yaziyorsun birde. Allah bilir kendi cocuklarin bile senin yaninda guvencede degildir. Iste sizin gibi insanlar yuzunden kucucuk cocuklari bile nice tehlikeler bekliyor bu rezil dunyada.
SilAdsiz lakapli kisi ,yazdiklarinin sapiklik oldugunu cok iyi biliyorsun sen. Her cins once insan sonra erkek veya kadindir. Beyinlerinin icinde uzuvlariyla dolasan senin gibi sapiklar icinse hersey sadece cinsel acidan etkilenilebilecek bir objedir. Iste bu sapik ideolojiniz yuzunden dunya kendini savunamayacak kadar kucuk cocuklar icin cok tehlikeli bir yer. Allah senin gibi insanlarin belasini versin.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil1 yaşındaki bir dişiyi, dişi olarak değil de erkek olarak mı algılamalıyız yoksa? Bir dişiyi, dişi olarak algılamak sapıklık ve ruh hastalığı ise, dünyada sapık ve ruh hastası olmayan insan yoktur. Hatta sapık ve ruh hastası olmayan hayvan bile yoktur. Çünkü onlar da erkeği erkek, dişiyi dişi olarak algılarlar. Bu gerçekleri yazmak utanılması gereken bir şey ise, yalancılar, alınlarından öpülmesi gereken varlıklar olsalar gerek.
YanıtlaSilHer cinsin önce insan olması, 1 yaşındaki bir cinsin dişi veya erkek olarak algılanmasına engel teşkil etmez. Bu hakikati görebilmek için, beyninizde akıl ve mantık dışında bir şeylerin dolanmaması gerekir ancak beyinlerine akıl ve mantık yerine uzuv sokulmuş olanlar, bu gerçeği görmekte zorluk çekebilirler. Her şey cinsel obje olabilir. Bir plastik parçasının cinsel obje olmasının yadırganmadığı bir dünyada, kanlı canlı 1 yaşındaki bir dişinin bir erkeği tahrik etmesi hiç yadırganamaz. Bu, sapıklık olmadığı gibi, bu gerçeği kabul etmemek sapıklıktır. Allah ise gerçeği inkar eden inkarcıların belasını verir. Bu bakımdan, benim düşüncelerimin aksini savunanlar, belaya uğramaya daha yakındırlar.